Göksu DeltasıGöksu Deltası: Tarih boyunca yaşam kaynağı!  

 

Göksu Deltası Göksu ırmağının taşıdığı alüvyonların oluşturduğu bir kıyı ovası. Oluşum halen devam ediyor. Nehir suyu, delta boyunca asıl olarak nehir yatağından denize akmakla birlikte, aynı zamanda deltayı oluşturan tortuların arasından da akıyor. Deltaya tek deniz suyu girişi rüzgarlı zamanlarda kıyı şeridinin taşkına uğraması sonucu meydana geliyor.

Göksu’nun denize döküldüğü yerin batısında iki göl yer alıyor. Bunlardan biri denizle bağlantılı ve kum setiyle denizden ayrılan 400 hektarlık Paradeniz Lagünü. Diğeri daha çok tatlı su gölü özelliği taşıyan 1200 hektarlık Akgöl. Diğer önemli sürekli göller ise bir dolgu lagünü olan ve Akgöl ile Paradeniz arasında yer alan Kuğu Gölü, Paradeniz’in doğusundaki çok tuzlu Arapalanı Gölü.

Gel-git olayına bağlı olarak tuzluluk oranları değişen bu göllerde, ortalama tuzluluk suyu acı olan Paradeniz’de %19, Akgöl’de %1-2 kadar.

Delta irili ufaklı bir çok göl, lagün ve bunların çevresinde yer alan geniş sazlık, çayırlık, step ve tarım alanları ile kumullardan oluşuyor. Doğu ve batı kesimlerinde kıyıya paralel uzanan kum tepeleri yer alıyor. Bölgede yer alana sazlıklar, bataklıklar ve göllerin toplamı 2130 hektara ulaşıyor. Doğal özelliklerini büyük ölçüde koruyan kumsalların ve tuzlu steplerin büyüklüğü de 5300 hektarı buluyor. 

Yaşam kaynağı

Delta bölge ve ülke ekonomisi için olduğu kadar yaban hayatı için de büyük önem taşıyor.

Akdeniz bölgesinde doğal yapısını koruyabilmiş ender sulak alanlardan birisi olan Göksu Deltası farklı habitatları iç içe barındırması nedeniyle çok sayıdaki su kuşuna üreme, beslenme, kışlama ve konaklama olanağı sağlıyor. Özellikle kış aylarında İç Anadolu bölgesindeki sulak alanların donması sonucu pek çok su kuşu kışı geçirmek için Göksu’ya geliyor.

Balıkçılığın devamlılığı açısından da yaşamsal önem taşıyan delta balıkların yumurta döktüğü, yavru balıkların beslendiği ve korunduğu bir alan. Deltada yer alan göller ve ırmağın denize döküldüğü bölge ile yakın kıyıları yavru balıklar için barınma alanı.
Delta deniz ile iç kesimlerde yer alan tarım alanları arasında bir tampon oluşturuyor ve tuzlu su girişini engelleyerek bölgenin su dengesini düzenliyor.

Tüm bunların yanı sıra, barındırdığı yaban hayatı ile kuş gözlemciliği, balıkçılık ve avcılık gibi rekreasyonel kullanımlar için turizm potansiyeli yaratıyor, 

 

Dikenli İncirBitki ve hayvan çeşitliliği  

Farklı özellikler taşıyan yaşam ortamları, deltada zengin ve çok çeşitlilik gösteren bitki örtüsünün oluşmasına ve bu durum da farklı habitat istekleri olan çok sayıda hayvan türünün barınmasına olanak sağlıyor.

Bölgede yaban domuzu, kurt, tilki, ayı, kunduz, porsuk, sincap, vaşak, sansar, kirpi, sırtlan ve tavşan çok bulunan hayvan türleri.
Deltada 34 sürüngen ve amfibi türü tespit edilmiş. Gece kurbağası, ağaç kurbağası, ova kurbağası, Toros yılanı, koca engerek, benekli kertenkele ve adi bukalemun bunlardan bazıları.

Deniz kaplumbağalarının Akdeniz kıyısındaki en önemli yuvalama alanlarından birisi deltada yer alan kumsallar. Nesli tehlikede olan yumuşak kabuklu Nil kaplumbağasının da bölgede yaşadığı biliniyor.

Göçmen kuşlar

 

 
 

Bugüne kadar bölgede 332 kuş türü tespit edilmiş. Bu rakam bugüne kadar tek bir sulak alanda gözlenmiş en yüksek sayı.
Küçük karabatak, tepeli pelikan, yaz ördeği , pasbaş patka, büyük orman kartalı ve şah kartal gibi nesilleri tehlikede olan türleri barındırması nedeniyle de önem taşıyor. Ayrıca küçük balaban, gece balıkçılı, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl, turaç, kocagöz, bataklık kırlangıcı, akça cılıbıt, mahmuzlu kız kuşu ve küçük sumru gibi türler burada ürüyorlar.

Ak balıkçıl, küçük ak balıkçıl, gri balıkçıl, sığır balıkçıl, bataklık su tavuğu ve İzmir yalıçapkını da kuluçkaya yatıyorlar.
Aralarında boz kaz, fiyu, çamurcun, kaşık gaga ve sakarmekenin bulunduğu büyük sayılarda su kuşu kışlarken, göç sırasında da çok sayıda çeltikçi ve leylek alanda konaklıyor. 
 

Göksu Deltası’nda en önemli alan kullanımını tarım faaliyetleri oluşturuyor. Akdeniz ikliminin bütün ürünleri yetiştirilebiliyor. Çeşitli meyveler ile pamuk ve buğday en yaygın tarım ürünleri.

Doğal su kaynakları bakımından oldukça zengin olan yörede sulu tarım oldukça gelişmiş. Sulu tarımın yapıldığı kıyı şeridinde tahıl ürünleri yanında, yoğun olarak pamuk, susam, yerfıstığı, çeltik, çilek, turunçgiller ve sebze yetiştiriliyor.

Kıyı kesimleri ile yüksek kesimler arasında geçiş oluşturan bölgelerde ise zeytincilik ve bağcılık yapılıyor.

Narenciye bahçelerinin yanında domates, patlıcan ve biber gibi çeşitli sebzelerin tarımı yapılıyor. Sebze tarımında seracılık da yaygın olarak kullanılıyor.

Balıkçılık

Akgöl’de ticari değeri olan 4 balık türü bulunuyor. Bunlarda ikisi tuzluluğa toleranslı göçmen balık türlerinden olan yılan balığı ve haskefal. Diğer türler sazan ve karabalık ise gölde yumurtluyorlar. Yılan balığı ve Karabalık ihraç ediliyor, diğer iki tür ise yerel tüketime sunuluyor.

Paradeniz Lagünü’nde dalyan balıkçılığı yapılıyor. Deniz levreği, çipura, singit, sivriburun, karagöz, melanurya, sarıgöz, çizgili mercan ve mercan avlanıyor.

Deltada, kıyı balıkçılığı bütün yıl boyunca yapılıyor. Deltanın kuzeyinde yer alan sulama kanallarında ise sazan ve kefal avlanıyor. Balıkçılığın yanı sıra yörede mavi yengeç ve karides avcılığı da sürdürülüyor.

Göksu’da rafting

Göksu Irmağı derin ve etkileyici bir vadide akıyor. Vadinin elverişli alanlarında tarım da yapılıyor. Yazın ırmağın suyunun tarımsal sulama için de kullanılması ile rafting parkuru kesintili hale geliyor. İlkbaharda ise rafting için çok uygun oluyor. 20 – 26 Mayıs Uluslararası Kültür Haftası’nda rafting yarışmaları yapılıyor.

Yerel yönetim bu konuda proje geliştirmek için çalışıyor. Göksu Irmağı gerekli koşullar yaratılırsa Türkiye’nin en ilgi çekici rafting parkurları arasında yer alacak..

Deltayı gezmek için

Yukarıda söz ettiğimiz gibi delta birçok bakımdan önemli bir koruma alanı. Bu olağanüstü doğayı görmeyi elbette herkes ister. Bu mümkün ama korumaya özen göstermeyi unutmadan.